Amaç ve Yapı

AMAÇ VE YAPI:

"STK'nın sözcük açılımı Sivil Toplum Kuruluşu demektir. STK’lar herhangi bir konuda, benzer fikir yapısına sahip kişilerin bir araya gelerek mevcut problemleri çözmek adına, projeler üreten ve maddi kar amacı gütmeyen, siyasi ikbal ve makam amacı taşımayan bir kurumsal kimliğe sahip olan dayanışma oluşumlardır."

STK’lar fikir, inanç ve ideallerine paralel olarak toplumsal konularda uyarıcı vazifesi yaparlar. Kuruluş konuları farklılıklar gösterse bile, yani değişik alanlara hitap etseler bile hepsinin dayandığı temel ilke ve amaç "Birlikten Güç Doğar" ilkesidir.

Şehirler kalabalıklaştıkça yalnızlaşan ve birbirinden kopan aynı fikre inanmış insanların bir araya gelerek ortak ses olabilme arzularıdır aslında STK’lar.
Farklı bedenlerde yaşayan tek ruh, tek ruh ile hareket eden farklı bedenler olabilmek arzusu nedeniyle STK’lar önemlidir. Bireyin bir diğer bireyden güç ve destek alması sebebiyle ortaya çıkan sinerjidir STK.

Peki, STK'lar neden önemlidir ve de neden önemli sayılmalıdır? Bilindiği üzere sosyal, siyasi veya iktisadi bazı güçleri elinde bulunduran kişi veya kurumlar tamamen ve genellikle şahsi menfaatleri adına toplum çıkarına uymayan kararlar alıp uygulamaya koyabilmektedirler. Yani bireyler bazen dayatmalarla ve oldu bittilerle karşı karşıya kalıp çaresiz duruma mecbur olabiliyorlar, Türkiye’de.

Ayrıca, ülkeyi veya yaşadığımız bölgeyi idare edenler ve onların hazırladığı kanunlar, kurallar bazen milli menfaatlerimizle ters düşmektedir. Birey olarak baş edilemeyecek bu tür uygulamalarla STK olarak baş etmek mümkündür.

Demokratik toplumlarda her şey salt oy gücüyle yürümez yürümediğini de bu güne kadar defalarca gördük. Yönetenleri yönetebilmek iradesi oluşmalıdır artık.

Memnuniyetsiz fert ve bireylerin sadece lafla şikayet ederek mevcut sorunlara çözüm sağlamaları mümkün değildir. Çözümün bir parçası olmak da gereklidir. En azından bu niyetle de olsa bir araya gelerek toplu ses vermek sadece STK’larla mümkündür.
Ülkücüler de STK’lar alanında artık kurumsallaşmalı ve yarınları kucaklayacak adımların atılacağı sivil toplum teşkilatlarına sahip olmalıdır.
Sürekli hareket ve aynı imanı aynı gayeyi paylaşanların sürekli faaliyet halinde oldukları platformlar olarak kullanılmalıdır artık STK’lar.

Sınırları sadece siyasi kurallarla belirlenmiş partiler STK misyonu icra edemezler.

Aralıklarla faaliyet gösteren, varmış gibi görünen ve fakat varlık ortaya koyamayan sözüm ona dernek veya vakıflar da kitlesel hareketlerin merkezi olamazlar.

Uzunca bir süre etkisiz ve kapalı olan, bir kaç yönetici dışında semtine kimsenin uğramadığı kuruluşlar veya teşkilatlar da STK sayılmazlar.
STK sürekli faaliyet ve sürekli büyümeyi amaç edinerek bunu fiiliyata taşıyorsa STK’dır.

Fikri anlamda ortak paydalar, fiili anlamda ortak eylemler teşekkül edilmesine zemin hazırlıyorsa bir dernek veya bir vakıf işte o zaman STK olmuş demektir.

Toplum olarak şimdilere kadar mevcut örf, adet, gelenek ve göreneklerimizle ayakta durmayı başardık ama artık mevcut sistemin yani kapitalizmin sınır tanımayan ilkeleri ve toplum yapımızı hızla değiştiren dayatmaları mevcut kültürümüzü törpülemeye başladı.

Türk kimliği adına tehlike çanları çalıyor. Yeni nesiller artık Türk şuuruna ve İslam inancına sıkı bağlarla değil, sathi ve yüzeysel bağlarla yetişiyor.
Ülkemizin şu anki mevcut yapısı bu kadar sınırsızlığa hazır değil. Bana göre hızla dejenere oluyoruz.

Eğitim olarak Türk şuuru noksanımız var. Ekonomik saha da ezilen ve karın tokluğuna çalışmak zorunda olan, buna bağlı olarak değerlerini kaybeden yığınlar oluşuyor. Yani toplum yavaş yavaş dönüştürülüyor. Milli kimlik yok oluyor.

Bu nedenlerle toplumdaki şuursuzlaşma ve bilinç kaybına karşı aktif ve hareketli,  ülkücü sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç vardır.

Biz de yaşadığımız ve içinde büyüdüğümüz Konya’da AHDE VEFA TURAN BİRLİĞİ DERNEĞİ adı altında toplanarak yukarıda sıraladığım ve daha da fazla sıralayabileceğim toplumsal sıkıntı ve problemlere karşı ülkücü ruhu yansıtan, Türk milliyetçiliği çizgisinde dayanışmak, yardımlaşmak, kucaklaşmak, birbirinden güç alarak tek yumruk olmak arzusundayız. Bu çatı altında eksiklerimizi tespit edecek ve bu eksiklerimizi ikmal edecek olan konusunda uzman kardeşlerimizin çizeceği istikamette, kültürel faaliyetler yapmak, sohbetler seminerler, kurslar, konferanslar, geziler düzenlemek amacındayız.

Kafa, kasa ve kol birliği şuurunu yakalayıp bunu pratiğe dönüştürecek adımlar atmak gayretindeyiz. Hızla kurumsallaşacağız.

Arkadaşlarımız birbirlerinin iyi gününde veya kötü gününde birbirinden haberdar olacak, sevinçler paylaşıldıkça çoğalacak, azılar da paylaşıldıkça azalacaktır.
Evham yapmadan, vehimlere kapılmadan her konuyu tartışacağız, konuların uzmanlarını dinleyeceğiz ve ortak şuur, ortak tavır oluşmasını sağlayacağız.
Bütün bunları vakıf anlayışına dayalı olarak icra edeceğiz.

AHDE VEFA TURAN BİRLİĞİ PLATFORMUNDA herkes görev alacak, herkes kıyısından köşesinden de olsa katkı sağlayacağı bir konuma göre değerlendirilecektir.
Unutulan kimse kalmayacaktır. Aynı dava ya ve aynı mefkureye gönül verenler birbirini kırmamalıdır.

AHDE VEFA TURAN BİRLİĞİ PLATFORMU

Ülkücüler ülkücü gibi davranmanın, ülkücü tavır alabilmenin eğitimini almalı ve hazzını yaşamalıdır vesselam.
Eğitimsiz
Dayanışmasız hareket olmaz

AHDE VEFA TURAN BİRLİĞİ PLATFORMU